Меню сайта |
|
|
FAYLLARIN KATALOQU |
|
|
|
Главная » 2011 » Июль » 29 » El-E`raf
|
(7).El-E`raf, 206aye
Tercumesi: Sedd
Bagishlayan ve mehriban Allahin adi ile.
1. Elif, Lam, Mim, Sad. (Bu herfler Allahla Onun Peygemberi arasinda
olan remzlerdir. Bu kitab hemin bu herflerden teshkil olunmushdur,
lakin hech kimin onun kimisini getirmek qudreti yoxdur. Bu kitabin
''mohkem'' ve bu cur ''muteshabih'' ayeleri vardir.)
2. (Bu Qur`an) sene nazil edilmish bir kitabdir (qedim zamanlardan
Lovhi-Mehfuzda olan ve gelecekde, nesli kesilenedek besheriyyetin Eli
ile yazilacaq bir yazidir) - buna gore de sinende ondan (''bu layiqli
nemetin chatdirilmasini bacaracagam? Onun teqdim edilmesine telebat
olacaqmi?'' kimi) sixinti ve tereddud olmasin - ki, onun vasitesi ile
insanlari qorxudasan ve o, mominler uchun oyud olsun.
3. Rebbiniz terefinden size nazil olana tabe olun ve Ondan bashqa bashchi ve dostlara tabe olmayin. Amma chox az oyud alirsiniz.
4. Ne chox insan cemiyyetleri ki, Biz onlari helak etdik. Bizim
ezabimiz onlar gece rahatliginda ve ya gunorta istirahetinde olarken
onlara yetishdi.
5. Belelikle, Bizim ezabimiz onlara yetishen zaman, onlarin ''biz
dogrudan zalim idik'' demekden bashqa bir dua ve naleleri olmadi.
6. Odur ki, shubhesiz, Biz hem peygemberlerin gonderildiyi keslerden
(''Bizim peygemberlerimize ne cavab verdiniz?'' deye) sorushacagiq ve
hem de peygemberlerden (''Menim tapshirdiqlarimi chatdirdiniz ya yox ve
sizin devetinize ne cavab verdiler?'' deye) sorushacagiq.
7. Belelikle, Biz mutleq onlara (emellerinin ehvalatini) elm
esasinda beyan edeceyik ve Biz hech vaxt (onlardan) qaib olmamishiq.
8. Hemin gun (eqide ve emellerin) olchulmesi haqq ve qetidir.
Belelikle, kimin olchulmush emelleri agir ve deyerli olsa, onlardir
nicat tapanlar!
9. Kimin olchulmush emelleri yungul ve deyersiz olsa, onlardir Bizim
ayelerimize zulm etdiklerine (onlari qebul etmediklerine ve ya onlara
emel etmediklerine) gore oz vucud sermayelerini ziyana ugratmish kesler!
10. Heqiqeten size yer uzunde imkan ve (onun bexshishlerinden
istifade) qudret(i) verdik ve sizin uchun yashayish vasiteleri
hazirladiq, amma siz chox az shukr edirsiniz.
11. shubhesiz, Biz sizi(n ulu babaniz Ademi evvelce xemir mayasi
kimi yer uzundeki torpaqlardan) yaratdiq, sonra hemin maddeni siz
insanlarin sheklinde suretlere ayirdiq, sonra (ona ruh ufurenden sonra)
meleklere dedik: ''Ademe secde edin.'' Belelikle, Iblisden bashqa
onlarin hamisi secde etdiler, o ise secde edenlerden olmadi.
12. Allah buyurdu: ''Sene emr etdiyim zaman, secde etmemeyine ne
mane oldu?'' Dedi: ''Men ondan daha yaxshiyam, meni oddan, onu ise
gilden yaratmisan. (Od gilden daha yaxshidir. Buna gore de daha
yaxshidan yaradilmish shey, daha yaxshidir).
13. Buyurdu: ''Bele ise, oradan (Cennetden, ya semadan, ya
meleklerin arasindan, ya o meqam ve rutbeden) ashagi en! chunki sene
orada tekebburluk etmek yaramaz. Belelikle, oradan xaric ol ki,
shubhesiz sen alchaq ve xar edilmishlerdensen''.
14. Dedi: ''Mene onlarin (Ademin ve onun ovladlarinin qebirlerinden)
qaldirilacaqlari gune qeder mohlet ver (hemin vaxta kimi meni
oldurme)''.
15. Buyurdu: ''Heqiqeten, sen mohlet verilenlerdensen''.
16. Dedi: ''Bele ise, meni azdirdigina gore, men de mutleq Senin duz yolunun bashinda, onlarin pusqusunda oturacagam''.
17. ''Sonra qarshilarindan, arxalarindan, sag tereflerinden ve sol
tereflerinden onlarin yanina gelece(k ve onlara vesvese edece)yem ve
onlarin choxunu shukr eden gormeyeceksen''.
18. Buyurdu: ''Buradan mezemmet olunmush ve qovulmush halda chix!
shubhesiz onlardan kim sene tabe olsa, Cehennemi sizin haminizla
dolduracagam''.
19. Ey Adem, sen ve zovcen bu Cennetde (yer uzunde onlar uchun
yaradilmish bagda, ya Berzex aleminin Cennetinde, ya Qiyametden sonraki
esl Cennetde) meskunlash, istediyiniz yerden yeyin (behrelenin) ve bu
agaca yaxinlashmayin ki, zalimlardan olarsiniz''.
20. Belelikle, sheytan, bedenlerinin ayib yerlerinin onlar uchun
gizli olanini onlara ashkar etmek uchun o ikisine vesvese etdi ve dedi:
''Rebbiniz bu agaci size yalniz iki melek olmamaginiz ya (burada) ebedi
qalanlarin zumresinde olmamaginiz uchun qadagan etmishdir.''
21. Ve o ikisine tekidle and ichdi ki, ''heqiqeten men sizin xeyrinizi isteyenlerdenem''.
22. Belelikle, onlari aldadaraq hiyle-kelekle (meqamlarindan)
endirdi. Ele ki, hemin agacdan daddilar, ayib yerleri onlara ashkar oldu
ve onlar hemin Cennetin agaclarinin yarpaqlarini ozlerine yapishdirmaga
bashladilar. Rebbleri onlara (bele) nida etdi: ''Meger Men size bu
agaci qadagan etmemishdim ve size dememishdimmi ki, heqiqeten sheytan
sizin achiq-ashkar dushmeninizdir?!''
23. Dediler: ''Ey Rebbimiz, biz ozumuze zulm etdik, eger bizi
bagishlamasan ve bize rehm etmesen, mutleq ziyana ugrayanlardan
olacagiq''.
24. Buyurdu: ''Hamiliqla, bir-birinize (ebedi) dushmen olan halda
(bu mekandan yere) enin ve sizin uchun yer uzunde mueyyen muddetedek
siginacaq ve dolanacaq olacaqdir (ve ondan sonra Berzex alemine, daha
sonra ise Qiyamete kochuruleceksiniz)''.
25. Buyurdu: ''Orada yashayacaq, orada olecek ve (axiret gunu) oradan chixarilacaqsiniz''.
26. ''Ey Adem ovladlari, shubhesiz size ayib yerlerinizi ortecek ve
sizin uchun zinet olacaq bir libas (geyim) nazil etdik (onun xammalini
torpaqda yaratdiq ve size onu elde etmek istedadini verdik). elbette
teqva libasi daha yaxshidir.'' Bunlar Allahin (insanlar uchun olan) aye
ve nishanelerindendir, belke oyud-nesihet aldilar. 27. ''Ey Adem ovladlari, mebada sheytan ata ve ananizi Cennetden
chixartdigi - bele ki, ayib yerlerini ozlerine gostermek uchun
libaslarini eyinlerinden chixardigi - kimi sizi (de) aldatsin ve
azdirsin! shubhesiz, o ve onun qebilesi sizi sizin onlari gore
bilmediyiniz yerden gorurler. (O besheri gozle gorunmeyen melek ve ruh
kimi letif bir yerdir.) elbette, Biz sheytanlari imani olmayan keslerin
bashchilari etmishik.''
28. Onlar pis bir ish gordukleri zaman ''atalarimizi bele gorduk ve
bize bunu Allah emr etmishdir'' deyerler. De: ''Allah esla pis ishe emr
etmez. Bilmediyiniz bir sheyi Allaha nisbet verirsiniz?''
29. De: ''Rebbim edalete emr etmishdir. Ve ''uzunuzu ve diqqetinizi
her secde ve namazda, her namaz vaxti ve her bir mescidde (Allaha)
yoneldin ve din ve itaeti yalniz Onun uchun xalisleshdirerek Onu
chagirin'' (deye buyurmushdur). Sizi evvelde yaratdigi kimi (Qiyamet
gunu) qayidacaqsiniz'' (cisminizi torpaqdan yaratdigi kimi olumden ve
cisminizde parchalanma yarandiqdan sonra, yeniden onun sehnesine
qayidacaqsiniz. oz ezeli elminde sizin xoshbext ve bedbext olmaginiz
hokmunu verdiyi kimi hemin iki halin gerchekleshmesiyle Mehshere
qayidacaqsiniz. Lakin ezeli elmde verilmish xoshbextlik ve bedbextlik
hokmunun gercheklikle ust-uste dushmesi ixtiyaridir).
30. (Sizin qayidishiniz ele bir haldadir ki, Allah) bir desteni
hidayet etmish, bir deste uchun ise zelalet gerchekleshmishdir. chunki,
(zelalete dushenler) Allahin yerine sheytanlari ozlerine bashchi ve
yardimchi goturduler ve onlar dogru yolda olmalarini guman edirler.
31. Ey Adem ovladlari, her namaz vaxti ve her bir mescidde (emel ve
mekana uygun olaraq) bezek ve zinetlerinizi goturun (gozel geyinin),
(Allahin halal buyurdugu butun halal yemeklerden) yeyin-ichin, lakin
israf etmeyin ki, O, israf edenleri sevmir.
32. De: ''Allahin oz bendeleri uchun yaratdigi zinetleri ve pak
ruzileri kim haram etmishdir?!'' De: ''Onlar (hemin zinet ve pak
ruziler) dunya heyatinda iman getiren kesler uchundur (herchend ki,
kafirler de onlarla sherikdirler), Qiyamet gunu ise yalniz onlara
(mominlere) mexsus olacaqdir''. Biz oz ayelerimizi bilen deste uchun
belece etrafli beyan edirik.
33. De: ''Heqiqeten menim Rebbim (pozgun eqide ve gizlinde edilen
chirkin emeller kimi) pis ishleri - ister onlarin ashkar olanini,
isterse de gizlisini - hemchinin, her hansi bir gunahi ve (bashqalarinin
huquqlarina qarshi) haqsiz heddi ashmagi, elece de baresinde Allahin
hech bir delil-subut nazil etmediyi sheyi Allaha sherik qoshmaginizi ve
bilmediyiniz sheyi Ona nisbet vermeyinizi haram etmishdir''.
34. Her bir millet ve deste uchun (dunya heyatindan mueyyen) bir
muddet vardir. Belelikle, muddetleri basha chatdiqda ondan ne bir saat
geciker ve ne de qabaga kecherler.
35. (Allahin yaradilishin evvelinden dunyanin sonunadek Adem nesline
xitabi beledir ki:) ''Ey Adem ovladlari, ozunuzden (oz cinsinizden)
size Menim aye ve nishanelerimi oxuyan peygemberler gelen zaman (onlara
iman getirin), belelikle, perhizkarliq eden ve yaxshi ishle meshgul olan
(ve oz eqide ve emellerini islah eden) keslere ne bir qorxu var ve ne
de qemgin olarlar.''
36. Bizim ayelerimizi tekzib eden ve onlari qebul etmekde tekebburluk gosterenler ise od ehlidirler ki, orada ebedi qalacaqlar.
37. Odur ki, kim Allaha yalan nisbet verenden, yaxud Onun aye ve
nishanelerini tekzib edenden daha zalimdir?! Allah terefinden (omur,
ruzi ve ovlad kimi) yazilmish ve qerara alinmish paylari (dunyada)
onlara chatacaq. Nehayet elchilerimiz (can alan memurlarimiz) canlarini
almaq uchun onlarin yanlarina gelen zaman ''haradadir Allahin yerine
chagirdiqlariniz?'' deyecekler. Onlar, ''hamisi bizim gozumuzden
itdiler'' deyecek ve oz ziyanlarina shehadet verecekler ki, kafir
olublar.
38. (Allah, yaxud hemin melek) deyecek: ''Siz de, sizden qabaq
(gelib) kechmish cin ve ins(an) ummetleri icherisinde oda daxil olun''.
Her bir deste daxil olan zaman oz dindashlarini lenetleyer. Nehayet
orada hamisi bir-birine qovushan zaman sonrakilar (tabe olmush deste)
evvelkiler (rehberler) baresinde deyerler: ''Ey Rebbimiz, bizi
azdiranlar bunlardir, buna gore de onlara ikiqat Cehennem ezabi ver''.
Allah buyuracaq: ''Her biriniz uchun ikiqatdir (rehberler uchun yolu
azmaq ve bashqalarini azdirmaq ezabi, tabe olanlar uchun ise azmaq ve
kufru quvvetlendirmek ezabi) ve lakin siz bilmirsiniz''.
39. Rehberler oz tabechilerine ''sizin bizden hech bir ustunluyunuz
yoxdur (ki, ezabin azaldilmasina sebeb olsun), buna gore de elde
etdiklerinizin cezasi olaraq dadin Allahin ezabini'' deyecekler.
40. shubhesiz, semanin qapilari Bizim aye ve nishanelerimizi tekzib
etmish ve onlarin muqabilinde tekebbur gostermish kesler(in uzun)e
achilmayacaq (ki, yashadiqlari zaman dualari ve oldukden sonra ruhlari
goye getsin) ve erkek deve iynenin gozunden kechmeyince onlar esla
Cennete daxil olmazlar. Biz gunahkarlara bele ezab veririk.
41. Onlar uchun Cehennemden (Cehennem odundan) yataq ve bashlari
ustunden (ele hemin oddan) ortukler vardir. Biz zalimlari bele
cezalandiririq.
42. Iman getirib yaxshi ishler gorenler - (ve elbette) Biz hech bir
kesin boynuna qudretinden artiq vezife qoymuruq - Cennet ehlidirler ki,
orada ebedi qalacaqlar.
43. Biz onlarin sinelerinde olan kin-kuduret ve dushmenchiliyin
hamisini chekib chixarariq. Onlarin (ayaqlarinin) altindan chaylar axir.
Ve onlar deyerler: ''Hemd ve shukr Bizi bu (gozel yere) hidayet etmish
Allaha mexsusdur ve eger Allah bizim beledchimiz olmasaydi, biz dogru
yolu esla tapmazdiq. Dogrudan da Rebbimizin peygemberleri haqq ve
dogruluqla (bu meqsedle) geldiler.'' Ve onlara nida olunacaq ki: ''Bu
Cennet (dunyada) etdiklerinizin mukafati olaraq size verildi ve
(kafirlerin payi olan ve onlarin emmellerini duzeldecekleri teqdirde
behrelenmeleri uchun nezerde tutulmush) o Cennet (de) emellerinize gore
irs olaraq size chatdi (onlarin kufrleri olum hokmundedir ve paylari
size dushdu)''.
44. Ve Cennet ehli Cehennem ehlini sesleyecekler ki: ''Biz
Rebbimizin bize ved etdiyini dogru ve sabit gorduk, siz de Rebbinizin
size ved etdiyi sheyi haqq ve sabit gordunuzmu?''. (Cehennemdekiler)
deyecekler: ''Beli!'' Bele olduqda, onlarin arasinda bir carchi
seslenecek ki: ''Allahin leneti olsun zalimlara!''
45. O keslere ki, (camaati) Allahin yolundan donderir, o yolun
eyriliyini isteyir (onu eyri gosterir) ve axiret gununu inkar edirdiler.
46. O iki destenin (Cennet ehli ile Cehennem ehlinin) arasinda bir
perde ve arakesme vardir. e`rafin ustunde her bir desteni simalarindan
taniyan (mesumlar ve Allahin ovliyalarindan olan) kishiler vardir. Onlar
hele daxil olmamish ve (lakin daxil olmalarina) umid besleyen Cennet
ehline ''Size salam olsun'' (deye) nida ederler.
47. Gozleri Cehennem ehline teref donen zaman (ise) deyerler: ''Ey Rebbimiz, bizi zalim qovmle birge etme''.
48. Ve e`rafin ustunde olan kesler uzlerinden tanidiqlari (Cehennem
ehlinden olan) kishileri sesleyer (ve onlari mezemmet etmek meqsedile)
deyerler: ''(Gordunuz ki,) sizin toplum ve cemiyyetiniz (yaxud
topladiginiz mal-dovlet) ve tekebbur gostermeyiniz (sizden hech bir
ezabi) def etmedi!''
49. (Ve mominlere ishare ederek deyerler:) ''Meger bunlar Allahin oz
rehmetine qovushdurmayacagini and ichdiyiniz kesler deyildirler? (Sonra
mominlere deyecekler:) Cennete daxil olun ki, size ne bir qorxu var ve
ne de qemgin olacaqsiniz''.
50. Ve Cehennem ehli Cennet ehlini sesleyecek ki: ''Sudan ve ya
Allahin size verdiyi ruziden bizim ustumuze tokun''. Deyecekler:
''Heqiqeten Allah bu ikisini kafirlere haram etmishdir.''
51. O keslere ki, dinlerini bihude ve oyun-oyuncaq saydilar ve dunya
heyati onlari aldatdi. Belelikle, onlar bu gunki gorushlerini yaddan
chixardiqlari ve ayelerimizi inkar etdikleri kimi, Biz de bu gun onlari
yaddan chixaracagiq.
52. Heqiqeten Biz onlara (genish) elm esasinda etrafli izah
etdiyimiz (kelmelerini aye ve surelere, mohkem ve muteshabihlere,
''ness'' ve ''zahir''lere, menasini ise esl ve qollara, muxtelif elm ve
maariflere bolduyumuz) bir kitab getirdik ki, o, iman getiren bir deste
uchun bashdan-basha hidayet ve rehmetdir.
53. Yoxsa onlar onun te`vil ve yozumundan bashqa bir shey
gozleyirler? (Onlar Qur`anin ceza ve mukafat vedlerinin Qiyametde eynile
gerchekleshmesinden bashqa shey gozleyirler?) Onun te`vili gelen gun
onu evvelden unutmush kesler ''dogrudan da Rebbimizin peygemberleri bize
heqiqeti getirdiler (lakin biz qebul etmedik), buna gore de, goresen
(bu gun) bizim uchun bize shefaet edecek shefaetchiler varmi, yaxud
etdiklerimizden qeyrilerini yerine yetirmeyimiz uchun (dunyaya)
qaytarila bilerikmi?'' deyecekler. (Xeyr,) onlar (hemin gun) shubhesiz
ozlerini ziyana ugratmishlar ve iftira etdikleri (yalandan Allaha sherik
qoshduqlari) shey onlarin gozlerinden itib.
54. Heqiqeten, sizin Rebbiniz goyleri ve yeri alti gunde (alti gune
beraber bir muddet erzinde, yaxud alti gece-gunduzde, yaxud da alti
merhelede) yaratmish Allahdir. Sonra (varliq aleminin idare) taxt(in)a
hakim oldu. O, geceni (perde kimi) gunduze buruyur. Bele ki, gece daim
gunduzu teleb edir ve gunduz daim geceni axtarir. (Sonsuz fezada) Onun
emrine ram ve teslim olan geceni, ayi ve ulduzlari yaratdi. Bil ki,
yaradilish ve (butun yaradilmishlara en tesirli) emr Ona mexsusdur.
Alemlerin Rebbi olan Allah sabit, ebedi ve chox bereketlidir.
55. Rebbinizi yalvarib-yaxararaq ve gizlin chagirin (ve istemekde
agil cherchivesinden chixib heddi ashmayin). Heqiqeten O, heddi
ashanlari sevmir.
56. Yer uzunde onun (peygemberler ve semavi sherietler vasitesile)
duzelmesinden sonra (kufr ve fisqle) fesad toretmeyin ve Onu qorxu ve
umidle chagirin ki, heqiqeten Allahin rehmeti yaxshilara ve yaxshiliq
edenlere yaxindir.
57. Kulekleri rehmetinden (yagishdan) qabaq mujdechi olaraq gonderen
Odur. Bele ki, (kulek) agir yuklu buludlari goturduyu zaman, Biz onu olu
memlekete teref qovuruq. Belelikle, onun vasitesile suyu (yagish, qar
ve dolu sheklinde) nazil edir, bu yolla (torpaqdan) her nov meyve ve
toxum chixaririq. (Qiyamet gunu) oluleri de bele chixaracagiq. (Bu
misali chekdik ki,) belke oyud-nesihet aldiniz.
58. Pak torpagin bitkisi oz Rebbinin (ezeli) izni ile (firavan ve
bol) chixir. Pis olan (torpagin bitkisi ise) yalniz az ve xeyirsiz
chixar (pak insanin tebietinden gozel eqideler, adetler ve ishler, pis
tebietden ise pis eqide, sifet ve emeller bash qaldirir). Biz (oz
tovhid) ayelerimizi shukr eden bir deste uchun belece muxtelif
(shekillerde) getiririk.
59. Heqiqeten Biz Nuhu oz qovmune teref gonderdik. O dedi: ''Ey
menim qovmum, Allaha ibadet edin ki, sizin uchun Ondan bashqa bir mebud
yoxdur. shubhesiz, men sizin uchun boyuk gunun ezabindan qorxuram''.
60. Qovmunun boyukleri ve bashchilari dediler: ''Heqiqeten, Biz seni achiq-ashkar bir zelaletde goruruk''.
61. Dedi: ''Ey menim qovmum, men zelaletde deyilem, eksine, men alemlerin Rebbi terefinden (gonderilmish) bir peygemberem.
62. Rebbimin tapshiriqlarini size chatdirir, sizin xeyrinizi isteyir ve Allah terefinden sizin bilmediyiniz sheyleri bilirem.
63. Yoxsa Rebbiniz terefinden size ozunuzden olan bir kishinin dili
ile sizi (Allahin ezabi ile) qorxutmaq, sizin de teqvali olmaginiz uchun
ve belke rehm olunasiniz deye (ilk semavi sheriet ve kitab olaraq) bir
oyud-nesihet gelmesine teeccub etdiniz?''
64. Belelikle, onlar onu tekzib etdiler. Biz de ona ve onunla birge
gemide olan her bir kese nicat verdik ve Bizim ayelerimizi tekzib
edenleri (suda) batirdiq. Dogrudan da onlar kor qelbli bir deste idiler.
65. Ve Ad qovmune onlarin (qebile yaxud qan) qardashi Hudu
(gonderdik). O, dedi: ''Ey menim qovmum, Allaha ibadet edin, sizin uchun
Ondan bashqa bir mebud yoxdur, meger (Onun qezebinden) qorxmursunuz?''
66. Qovmunun kafir olan boyukleri ve bashchilari dediler: ''Dogrudan
da biz seni sefehlik ve nadanliq icherisinde goruruk ve heqiqeten seni
yalanchilardan hesab edirik''.
67. Dedi: ''Ey menim qovmum, mende hech bir sefehlik yoxdur, eksine,
men alemlerin Rebbi terefinden (gonderilmish) bir peygemberem
68. ki, Rebbimin tapshiriqlarini size chatdiriram ve men sizin uchun inanilmish bir nesihetchiyem.
69. Yoxsa Rebbiniz terefinden size ozunuzden olan bir kishinin
diliyle sizi (Allahin ezabi ile) qorxutmaq uchun bir zikrin gelmesine
(peygemberlik yaxud mocuzenin ashkar edilmesi ve ya Nuhun kitab ve
sherietinin chatdirilmasina) teeccub etdiniz? Yada salin o zaman(i) ki,
sizi (yer uzunde) Nuhun qovmunden sonra canishinler etdi ve cismin ve
beden quvvelerinin yaradilmasinda size ustunluk eta etdi. Buna gore de
Allahin nemetlerini xatirlayin, belke nicat tapdiniz''.
70. Dediler: ''Sen bizim yanimiza gelmisen ki, biz yalniz Allaha
ibadet edek ve atalarimizin ibadet etdiklerini boshlayaq? Onda eger
dogruchulardansansa, ved etdiyini (ilahi ezabi) getir''.
71. Dedi: ''shubhesiz, artiq Rebbiniz terefinden sizin uchun bir
ezab ve qezeb qerara alinmishdir. ozunuz ve atalarinizin (butlere)
qoyduqlariniz ve Allahin, (haqq olmasi) baresinde hech bir delil-subut
nazil etmediyi (tanri, mebud ve ruzi veren kimi) adlar baresinde menimle
mubahise edir ve hocetleshirsiniz? Bele ise, (ezabi) gozleyin ki, men
de mutleq sizinle gozleyenlerdenem''.
72. Belelikle, ona ve onunla birge olanlara oz rehmetimizle nicat
verdik ve Bizim ayelerimizi tekzib eden ve momin olmayanlarin kokunu ve
neslini kesdik.
73. Ve Semud (qovmune) onlarin (qebile ve ya qan) qardashi Salehi
(gonderdik). O, dedi: ''Ey menim qovmum, Allaha ibadet edin ki, sizin
uchun Ondan bashqa bir mebud yoxdur. shubhesiz, sizin uchun Rebbiniz
terefinden bir delil-subut gelmishdir. Bu, Allahin (tovhid, qudret ve
rehmetinden) sizin uchun bir nishane olan dishi devesidir. Buna gore de
onu buraxin Allahin (yaratdigi) yer uzunde otlasin, ona zerer ve ziyan
vurmayin, yoxsa sizi agrili bir ezab yaxalayar''.
74. Ve yada salin o zaman(i) ki, sizi Ad qovmunden sonra canishinler
etdi ve sizi yer uzunde yerleshdirdi. Onun duzenliklerinde (yay)
saraylar(i) tikirsiniz ve daglari yonub (qish) evler(i) duzeldirsiniz.
Buna gore de, Allahin nemetlerini xatirlayin ve yer uzunde
fitnekarcasina fesad toretmeye qalxmayin''.
75. Onun qovmunun tekebburlu bashchi ve boyukleri onlarin zeif
salinmish mominlerine dediler: ''Siz Salehin, Rebbi terefinden
gonderildiyini bilirsiniz?'' Onlar dediler: ''shubhesiz, biz onun,
gonderilmish oldugu sheye iman getirmishik''.
76. Tekebburluk edenler dediler: ''shubhesiz, biz sizin iman getirdiyiniz sheyi inkar edirik.''
77. Belelikle, o dishi devenin ayaqlarini kesdiler, Rebblerinin
emrinden boyun qachirdilar ve dediler: ''Ey Saleh, eger gonderilmish
(peygember)lerdensense, bize ved etdiyini getir''.
78. Belelikle, (mohkem goy gurultusu neticesinde) onlari shiddetli
bir zelzele burudu ve oz evlerinde diz chokmush ve uzu uste dushmush
halda onlarin hamisinin canlari chixdi.
79. Belelikle, (Saleh) uzunu onlardan donderdi ve (onlarin
cesedlerine xitab ederek) dedi: ''Ey qovmum, heqiqeten men Rebbimin
tapshirigini size chatdirdim, xeyrinizi isteyerek size oyud-nesihet
verdim, lakin siz xeyrinizi isteyerek oyud-nesihet verenleri
sevmirdiniz''.
80. Ve Lutu (yada sal, onun) o zaman(ini) ki, oz qovmune dedi: ''Siz
alemdekilerden sizden qabaq hech kesin etmediyi o chirkin ishi
edirsiniz?
81. Heqiqeten, siz arvadlari qoyub shehvetle kishilerle elaqede
olursunuz. (Tekce bu ishde deyil,) belke siz (her bir ishde fitri) heddi
ashan bir destesiniz''.
82. Onun qovmunun cavabi yalniz bu oldu ki, (bir-birlerine) dediler:
''Bunlari oz sheherinizden ve cemiyyetinizden chixarin ve (hemchinin
Lut ve onun terefdarlarina mesxere ederek dediler:) bunlar pakliq
axtaran insanlardir!''
83. Belelikle, onu ve ailesini xilas etdik, arvadi istisna olmaqla ki, o, (ezab ehli arasinda) qalanlardan oldu.
84. Ve onlarin bashlarina (kichik dashlardan ibaret) yagish
yagdirdiq. Buna gore de gunahkarlarin aqibetinin nece olduguna nezer
sal!
85. Ve Medyen (ehline) onlarin (qebile yaxud qan) qardashi shueybi
(gonderdik). O dedi: ''Ey menim qovmum, Allaha ibadet edin ki, sizin
uchun Ondan bashqa bir mebud yoxdur. Heqiqeten, sizin uchun Rebbiniz
terefinden achiq-ashkar bir delil gelmishdir. (Meqsed shueybin Allah
terefinden olan mocuzesidir ki, onun neden ibaret olmasi achiqlanmayib.)
Odur ki, olchu ve terezini duz edin, camaatin malindan kesmeyin ve yer
uzu (peygemberlerin deveti ve semavi sherietler vasitesile) duzeldikden
sonra onda fitne-fesad toretmeyin. eger imaniniz varsa, bunlar sizin
uchun daha yaxshidir.
86. Ve (camaati) hedelemek ve iman getirmish shexsi Allahin yolundan
saxlamaq ve Allahin yolunu eymek isteyi ile (onu eymek ve ya eyri
gostermek istiqametinde chalishmaqla) her yolun bashinda oturmayin.
Hemchinin az oldugunuz ve Allahin sizi choxaltdigi zamani xatirlayin ve
fesad toredenlerin aqibetinin nece olduguna nezer salin!
87. Ve eger sizden bir deste menim gonderildiyim sheye iman getirib ve
bir deste iman getirmeyibse, Allah bizim aramizda hokm chixarana kimi
sebr edin (mubarizeye qalxmayin). O, hokm chixaranlarin en
yaxshisidir''.
88. Onun qovmunun tekebburlu bashchilari ve boyukleri dediler: ''Ey
shueyb, shubhesiz, (ya) seni ve seninle birge iman getirenleri
diyarimizdan ve cemiyyetimizden chixaracagiq, ya da ki, bizim dinimize
daxil olacaqsiniz''. Dedi: ''Hetta nifret beslesek bele?
89. eger Allah bize sizin dininizden nicat verdikden sonra, biz ona
daxil olsaq (Allahin sherikinin olmasini desek), shubhesiz, Allaha
qarshi yalan uydurmush olariq. Bize, Rebbimizin istemesi istisna olmaqla
(ki, elbette Rebbimiz de hech vaxt istemeyecekdir,) sizin dininize
daxil olmaq yarashmaz. Bizim Rebbimiz elm ve agahliq baximindan her
sheyi ehate etmishdir. Biz yalniz Allaha tevekkul etmishik. Ey Rebbimiz,
bizimle qovmumuz arasinda haqq esasinda hokm chixar ve (ixtilafi) hell
et ki, sen hakim ve hell edenlerin en yaxshisisan''.
90. Onun qovmunun kafir bashchi ve boyukleri dediler: ''eger shueybe
tabe olsaniz, onda siz mutleq ziyana ugramish olacaqsiniz''.
91. Belelikle (goy gurultusu neticesinde) onlari shiddetli bir
zelzele burudu ve oz evlerinde diz chokmush ve uzleri uste dushmush
halda hamisinin canlari chixdi.
92. (Beli,) shueybi tekzib edenler (ele mehv oldular) sanki hech
vaxt orada yashamayiblar. shueybi tekzib edenler, ozleri ziyana
ugramishlar idiler.
93. Belelikle, (shueyb) onlardan uz donderdi ve (cesedlerine xitab
ederek) dedi: ''Ey menim qovmum, shubhesiz men Rebbimin tapshiriqlarini
size chatdirdim ve size oyud-nesihet vererek xeyrinizi istedim. Bele
olan halda, kafir bir deste uchun nece kederlenim?''.
94. Biz peygember gonderdiyimiz her bir sheher ve kendin ehalisini
xestelik, chetinlik ve yoxsulluga duchar etdik ki, belke (Bizim
dergahimiza) yalvarib-yaxarsinlar.
95. Sonra o pislik ve chetinliyin yerine yaxshiliq ve xoshluq
getirdik, nehayet (mal ve ovlad baximindan) artdilar ve (yene de
ayilmayaraq) ''bizim atalarimiza da narahatliq ve rahatliq uz vermishdi
(bu, tebii bir ishdir, perde arxasinda bir sebebkar yoxdur)'' dediler.
Bele olduqda, ozleri de bilmeden, qefleten onlari yaxaladiq.
96. eger sheher ve kendlerin ehalisi iman getirseydiler ve teqvali
olsaydilar, shubhesiz goyden ve yerden onlarin uzune bereketler(in
qapilarini) achardiq. Lakin onlar (Bizim ayelerimizi) tekzib etdiler.
Bele olduqda onlari elde etdiklerinin cezasi olaraq yaxaladiq.
97. Bele ise, goresen sheher ve kendlerin ehalisi Bizim ezabimizin
onlara gece vaxti yatdiqlari zaman gelmesinden xatircemdirler?
98. Ve goresen sheher ve kendlerin ehalisi Bizim ezabimizin gunduz
chagi (dunya) oyunlar(in)a (ve gunah ishlere) bashlari qarishan halda
onlara gelmesinden xatircemdirler?
99. Bele ise, meger Allahin mekrinden ve qefil ezabindan
xatircemdirler? Halbuki, ziyana ugramish desteden bashqa hech kes ozunu
Allahin mekrinden amanda bilmir.
100. Meger yer uzunun onun sahiblerinden sonra varisi olmush
shexsleri bu metleb hidayet etmedimi (ve onlar uchun aydinlashdirmadimi)
ki, eger Biz istesek gunahlari muqabilinde onlari ezaba duchar eder ve
qelblerine (bedbextlik) mohur(u) vurariq ki, bir daha (haqq sozu)
eshitmesinler?!
101. Bu, (insan) cemiyyetler(i)dir ki, onlarin xeberlerini sene
soyleyirik. Dogrudan da peygemberleri onlara aydin deliller getirdiler,
lakin onlar qabaqcadan tekzib etdikleri sheye iman getiren deyildiler!
Allah kafirlerin qelblerine belece (sertlik ve anlamazliq) mohur(u)
vurur.
102. Onlarin choxunda ehde vefa gormedik. Heqiqeten onlarin choxunu olduqca itaetsiz gorduk.
103. O zaman onlardan (evvelki peygemberlerden) sonra Musani oz aye
ve nishanelerimizle Fironun ve onun qovmunun bashchilarinin yanina
gonderdik. Belelikle onlar o ayelere zulm etdiler (onlari qebul
etmediler). Buna gore de fesad toredenlerin aqibetlerinin nece olduguna
nezer sal!
104. Ve Musa dedi: ''Ey Firon, heqiqeten men alemlerin Rebbi terefinden (gonderilmish) bir peygemberem.
105. Allah baresinde yalniz haqqi demeye borcluyam. shubhesiz, sizin
uchun (tovhid ve oz nubuvvetim baresinde) aydin bir delil getirmishem.
Odur ki, (onlari qebul et ve) Beni-Israili menimle (oz esl vetenleri
olan Beytul-Muqeddese) gonder''.
106. Firon dedi: ''eger bir aye ve nishane getirmisense ve dogruchulardansansa onda, onu getir (ve goster)''.
107. Belelikle Musa oz esasini atdi ve o, derhal ashkar bir ejdaha oldu.
108. Ve elini (qoltugunun altindan ve ya yaxasindan) chixartdi ve o, baxanlar uchun ag ve parlaq oldu.
109. Fironun qovmunun bashchi ve boyukleri (bir-birlerine) dediler: ''shubhesiz, bu (kishi) chox bilikli bir sehrbazdir.
110. Sizi oz torpaginizdan chixarmaq isteyir. Bele ise rey ve nezeriniz nedir?''.
111. (Firona) dediler: ''Onu(n) ve qardashini(n ishini) saxla ve sheherlere toplayici memurlar gonder
112. ki, her bir bilikli sehrbazi senin yanina getirsinler''.
113. Ve sehrbazlar Fironun yanina gelerek dediler: ''eger biz qalib gelsek, bizim uchun mutleq muhum bir muzd olacaqmi?''
114. Dedi: ''Beli, shubhesiz (saray sahibine) yaxinlardan olacaqsiniz''.
115. (Sehrbazlar) dediler: ''Ey Musa, ya sen (oz cadugerlik vasitelerini) at, ya da biz ataq''.
116. Dedi: ''Siz atin.'' Belelikle ele ki, (cadugerlik aletlerini)
atdilar camaatin gozlerini (sehrle) bagladilar ve onlari chox
qorxutdular ve boyuk bir sehr yaratdilar 117. Ve Biz Musaya ''oz esani at!'' deye vehy etdik. (Ele ki, Musa
esasini atdi, esa ejdaha oldu.) Belelikle, sehrbazlarin yalandan
duzeltdiklerini qefilden suretle tutub udurdu.
118. Belelikle, haqq yerini aldi ve onlarin etdikleri (onlarin sehri) puch oldu.
119. Belelikle, (fironchularin hamisi) orada meglub oldular ve xar olaraq alchaldilar.
120. Ve sehrbazlar (ixtiyarsiz olaraq) secdeye dushduler.
121. Dediler: ''Alemlerin Rebbine iman getirdik.
122. Musa ve Harunun Rebbine!''
123. Firon dedi: ''Men size icaze vermemishden qabaq ona iman
getirdiniz? Bu, shubhesiz, (sizinle Musanin) bu sheherde onun ehalisini
oradan chixarmaq (qibtileri chixarmaginiz ve Israil ovladlarini
saxlamaq) uchun qurdugunuz bir hiyledir. Odur ki, tezlikle bileceksiniz!
124. Heqiqeten, mutleq sizin ellerinizi ve ayaqlarinizi charpazvari
(birini sagdan, birini soldan) kesecek, sonra ise shubhesiz, sizin
haminizi dar agacindan asacagam''.
125. Dediler: ''(Onsuz da) Biz Rebbimize teref doneceyik (buna gore de senin hedelerinden qorxmuruq).
126. Sen bize yalniz Rebbimizin aye ve nishaneleri bize yetishen
zaman, onlara iman getirmeyimizi eyb ve irad tutursan. Ey Rebbimiz,
biz(im qelblerimiz)e (bolluca) sebr endir ve bizi muselman olaraq
oldur.''
127. Ve Fironun qovmunun bashchilari ve boyukleri dediler: ''Musani
ve onun qovmunu azad buraxirsan ki, yer uzunde fesad toretsinler ve seni
ve tanrilarini boshlasinlar?'' (Firon butleri ve ulduzlari oz allahi,
ozunu ise camaatin allahi hesab edirdi. Yaxud da onlari camaatin mebudu,
ozunu ise onlarin mebudu bilirdi.) Dedi: ''Tezlikle, onlarin
oglanlarini (Musanin gelishinden qabaq oldugu kimi) dehshetli shekilde
oldurecek ve qadinlarini diri saxlayacagiq ve biz onlara hakimik''.
128. Musa oz qovmune dedi: ''Allahdan komek dileyin ve sebr edin.
shubhesiz yer uzu Allaha mexsusdur (onun yaradilishi, qorunmasi ve
sakinlerinin idare olunmasi Onun istek ve iradesi ile heyata kechir),
istediyini onun varisi edir. (Gozel) aqibet perhizkarlarindir''.
129. Onlar dediler: ''Biz hem sen bize gelmemishden qabaq ve hem de
geldikden sonra ezab-eziyyet chekdik!'' Dedi: ''umid var ki, Rebbiniz
dushmeninizi helak ve sizi bu torpaqda canishin etsin, belelikle de nece
davranacaginiza baxsin.''
130. Ve heqiqeten fironchulari (Israil ovladlarina verdiyimiz vedin
bashlangici olaraq) qehetlik ve mehsul qitligina duchar etdik ki, belke
ibret gotursunler.
131. Onlara yaxshiliq ve bolluq gelende, ''bu, bizim ozumuz(un
leyaqetimiz)dendir deyirdiler ve ele ki, onlara bir pislik ve bela
gelirdi (bunu) Musanin ve yanindakilarin (ayaqlarinin) ugursuzluqlari
ile elaqelendirirdiler. esla! Onlarin ugursuzluqlarinin (ve onlara gelen
her bir sher ve belanin) sebebi (onlarin) Allahin yaninda (qeyd
olunmush gunahlari)dir ve lakin onlarin choxu (bunu) bilmirdiler.
132. Ve dediler: ''(Ey Musa,) bize, bizi sehrlemeyin uchun her ne
nishane ve mocuze getirsen, biz sene esla iman getiren deyilik''.
133. Belelikle, Biz ayri-ayri nishaneler sheklinde onlara tufan,
cheyirtge, gene, qurbagalar ve qan gonderdik. Onlar yene de tekebbur ve
itaetsizlik gosterdiler. Onlar gunahkar bir deste idiler.
134. Ve onlara (her defe) ezab nazil olanda, (bele) deyirdiler: ''Ey
Musa, seninle olan ehd-peymanina (nubuvvet, yaxud duanin qebul olunmasi
ehd-peymanina) xatir bizim uchun Rebbini chagir ki, eger bu ezabi
(filan muddetedek) bizden gotursen, sene mutleq iman getirecek ve Israil
ovladlarini seninle gondereceyik''.
135. Belelikle, ele ki, ezabi yetishmeli olduqlari muddetedek onlardan def edirdik, onlar yene de ehd-peymani pozurdular.
136. Nehayet, onlardan intiqam aldiq ve onlari denizde batirdiq.
chunki Bizim ayelerimizi ve nishanelerimizi tekzib etdiler ve
(umumiyyetle) onlardan qafil idiler.
137. Ve (fironchular terefinden) hemishe zeif ve aciz hesab edilen
desteni o torpaqlarin chox xeyir-bereketli etdiyimiz sherq ve
qerblerinin (sham ve Felestin torpaqlarinin) varisi etdik. Rebbinin
Israil ovladlarina olan gozel sozu (onlarin zefer vedi) onlarin
sebrlerinin mukafati olaraq tamamile gerchekleshdi ve Fironun ve onun
qovmunun tikdiklerini (ev, saray ve qullelerini) ve chardaga
qaldirdiqlarini (uzum teneklerini) viran ve mehv etdik.
138. Ve Israil ovladlarini denizden (Nil chayindan) kechirtdik.
Onlar oz butlerine (perestish etmeye) uz tutmush ve (butlerinin)
etrafina toplashmish bir desteye yetishdiler. (Onlar esirlikde olduqlari
vaxt fironchularin hissiyyata yaxin sheylere meyl gostermelerinden
tesirlendikleri uchun) dediler: ''Ey Musa, onlarin mebudlari oldugu
kimi, sen de bizim uchun mebud duzelt!'' (Musa) dedi: ''Dogrudan da siz
nadanliq eden bir destesiniz.
139. Heqiqeten bunlarin, ichinde olduqlari (shirk eqidesi) mehve mehkumdur ve (butlere) etdikleri (ibadet) batil ve puchdur''.
140. Dedi: ''Allah sizi alemdekilerden (oz zamaninizin
insanlarindan) ustun etdiyi halda, men sizin uchun Ondan bashqa bir
mebud axtarim?!''
141. Ve (yada salin) o zaman(i) ki, sizi, size agir ishkence veren
fironchulardan xilas etdik. Onlar ogullarinizi rehmsizcesine oldurur,
qadinlarinizi (havayi ishletmek uchun) diri saxlayirdilar ve bunda (bu
ishde sizin uchun) Rebbiniz terefinden boyuk bir bela ve imtahan var
idi''.
142. Ve Musa ile (Tovrati qebul etmeye hazir olmasi uchun) otuz
gece(ve gunduz ibadet) vede(si) qoyduq ve onu daha on gece ile
kamilleshdirdik. Belelikle, onun Rebbinin qoydugu vede qirx gece ile
sona chatdi. Musa (vedeleshdiyi yere gedende) qardashi Haruna dedi:
''Qovmumun ichinde canishinlik et, islahla meshgul ol ve fesad
toredenlerin yoluna tabe olma''.
143. Ele ki, Musa Bizim vedeleshdiyimiz yere geldi ve Rebbi onunla
(vasitesiz) danishdi, (Allaha) ''ey Rebbim, (ozunu) mene goster, Sene
baxim (dunyaya ve axirete xas butun celal ve camal tezahurlerini
mushahide etdikden sonra elde edilen mexsus bir batini baxishla Seni
gorum)'' dedi. (Rebbi ona) ''(dunyada) Meni (bele bir baxishla) esla
gormeyeceksen, lakin bu daga teref bax, eger o, oz yerinde sabit qalsa,
sen de Meni goreceksen (senin vucudunun qudreti Menim nurumun sachmasi
muqabilinde bu dagdan azdir)'' dedi. Belelikle, onun Rebbi(nin nuru)
daga sachdiqda onu parchalayib toz halina saldi ve Musa ozunden gedib
yixildi. ozune geldikde dedi: ''Sen (gozle gorunmekden) pak (ve
uzaq)san! Sene teref qayitdim (tovbe etdim) ve men ilk iman getirenem''.
144. (Allah) buyurdu: ''Ey Musa! Men seni oz risalet ve
tapshiriqlarimla (onlarin yerine yetirilmesi ile) ve (seninle)
danishmagimla butun insanlardan sechdim (ustun etdim). Buna gore de,
sene verdiyimi gotur ve shukr edenlerden ol''.
145. Ve onun uchun (Tovratin) lovheler(in)de her bir movzu baresinde
nesihet ve (camaatin etiqad ve emelleri baresinde) her bir shey uchun
etrafli sherh yazdiq (ve dedik): ''var gucunle onu gotur (oyren) ve oz
qovmune onun en gozelini goturmelerini (oyrenmelerini) emr et (vacibleri
gotursunler ve haramlari terk etsinler). Tezlikle size gunahkarlarin
yurdunu (Ad ve Semud qovmlerinin, hemchinin fironchularin dunyada xaraba
qalmish yurdlarini, axiretde ebedi qalacaqlari Cehennemdeki yerlerini)
gostereceyem''.
146. Tezlikle yer uzunde nahaq yere tekebburluk eden, her hansi bir
aye ve mocuze gorende iman getirmeyen, hidayet yolunu gorende onunla
getmeyen ve azginliq yolunu gordukde ise onunla geden kesleri oz
ayelerimden yayindiracagam (ayelerimle mubarize etmek qudretini onlardan
alacagam). Bu (ish), onlarin Bizim aye ve nishanelerimizi tekzib
etdiklerine ve onlardan (onlari gormekden) qafil olduqlarina goredir.
147. Bizim aye ve nishanelerimizi, elece de axiret gorushunu yalan sayan
keslerin (xeyir) emelleri puch ve batil olacaqdir. Meger onlar
etdikleri emellerden bashqa bir sheylemi cezalandirilacaqlar?!
148. Musanin qovmu(nun choxu) ondan, (o, Allahla vedeleshdiyi yere
getdikden) sonra oz zinet eshyalarindan bir buzov - buzov sesi chixaran
bir heykel duzeltdiler. Meger onlar hemin heykelin onlarla
danishmadigini ve onlari bir yola hidayet etmemesini gormurduler?!
(Cansiz bir sheyi diri ve butun varliq alemini berqerar saxlayan bir
sheyin yerine qoymaqla) zalimlardan olaraq onu ozlerine tanri
goturduler.
149. Ve ele ki, ozlerine gelib chox peshman oldular ve dogrudan da
azdiqlarini gorduler ''heqiqeten eger Rebbimiz bize rehm etmese ve bizi
bagishlamasa, mutleq ziyana ugrayanlardan olacagiq'' dediler.
150. Ve Musa qezebli ve teessufle oz qovmunun yanina qayidanda,
dedi: ''Menden sonra menim uchun pis canishinlik etdiniz; meger
Rebbinizin ishinde (gorushunde) telesdiniz?'' Ve (Tovratin)
lovheleri(ni) atdi ve qardashinin bashindan tutub ozune teref chekmeye
bashladi. O dedi: ''Anam oglu! Heqiqeten bu qovm meni (onlari hemin
ishden chekindirmekde) aciz qoydu ve az qalmishdi meni oldursunler. Odur
ki, dushmenleri meni mezemmet etmeye qaldirma ve meni zalim deste ile
bir tutma''.
151. (Musa) dedi: ''Ey Rebbim, meni ve qardashimi bagishla ve bizi
oz rehmetine daxil et ki, Sen mehribanlarin en mehribanisan.''
152. Heqiqeten, buzova perestish etmish keslere tezlikle (dunyada ve
axiretde) Rebblerinden bir qezeb ve dunya heyatinda (mebudlarinin
yandirilmasi, chollukde sergerdan qalmalari ve tarixde bir leke olaraq
qalmalari kimi) zillet ve xarliq yetishecekdir. Biz yalan uyduranlari
bele cezalandiririq.
153. Gunah ishler gordukden sonra tovbe eden ve iman getiren kesler,
(bilsinler ki,) heqiqeten senin Rebbin ondan (tovbeden) sonra chox
bagishlayan ve mehribandir. (Bu iki aye Musanin dastani arasinda olan
moterize cumleleridir).
154. Musanin qezebi yatdiqda(n sonra) o, (Tovratin) lovheleri(ni)
goturdu. Onun yazilarinda Rebbinden qorxan kesler uchun hidayet ve
rehmet var idi.
155. Musa oz qovmunden (onlarin arasindan) Bizim vedeleshdiyimiz
yer(e qovmu buzova perestish etmemishden qabaq Tovratin nazil olmasi ved
edilen yere ve ya buzova perestishden sonra tovbenin qebul edileceyi
yere getirmek) uchun yetmish kishi sechdi. Belelikle (ses eshitmekle
kifayetlenmeyib Allahi gormek istedikleri vaxt), o shiddetli titreyish
onlari buruyende (ve onlarin hamisi olende, Musa) dedi: ''Ey Rebbim,
eger isteseydin onlari ve meni bundan evvel helak ederdin. Bizi
agilsizlarimizin etdikleri sheye goremi helak edeceksen? Bu, Senin
sinagindan bashqa bir shey deyildir. Istediyini onunla azdirir ve
istediyini onunla hidayet edirsen. Sen bizim yardimchi ve bashchimizsan.
Bizi bagishla ve bize rehm et ki, Sen bagishlayanlarin en
yaxshisisan''.
156. ''Ve bizim uchun bu dunyada (yashayish, itaet ve aqibetde) ve
axiretde (hesabda, shefaetde ve Cennetde) yaxshiliq yaz. chunki biz Sene
teref qayitmishiq''. Buyurdu: '' (xilqetin kamil qurulushunda hikmet
esasinda) istediyimi ezabima duchar ederem ve rehmetim her bir sheyi
ehate etmishdir. Odur ki, tezlikle onu teqvali olanlar, zekat verenler
ve Bizim aye ve nishanelerimize iman getirenler uchun yazacagam''.
157. O kesler ki, ders oxumayib yazi yazmamish bu elchi ve
Peygembere - (adini ve peygemberlik nishanelerini) ellerindeki Tovrat ve
Incilde yazilmish gordukleri shexse tabe olurlar. (Hemin o Peygembere
ki,) onlari her bir yaxshi ishe emr edir ve her bir pis ishden
chekindirir, onlara (maddi ve menevi) paklari halal ve (maddi ve menevi)
chirkin ve murdarlari haram edir ve boyunlarinda olan agir yuku ve
zencirleri (cahiliyyet adetleri ve kechmish sherietlerin chetin
hokmlerini) onlarin chiyninden goturur. Belelikle ona iman getiren,
ehtiram gosteren, komek eden ve onunla nazil olan nura (onun kitabina)
tabe olanlar hemin nicat tapanlardir!
158. De: ''Ey insanlar, heqiqeten men Allahin sizin haminiza (xitab
olunan zamanin varliqlarindan tutmush besheriyyetin nesli kesilenedek
olacaq butun insanlara) gonderilmish Peygemberiyem. O Allahin ki,
goylerin ve yerin heqiqi sahib ve hakimidir (chunki onlarin yaradilishi,
qorunmasi, idare olunmasi ve mehvi, bunlarin hamisi Onun iradesine
tabedir). Ondan bashqa bir mebud yoxdur, dirildir ve oldurur (yashamaq
ve olmek qabiliyyeti olan her bir sheyi O dirildir ve oldurur). Odur ki,
Allaha ve Onun elchisine - (Qur`andaki ve evvelki semavi kitablardaki)
kelamlarina imani olan bu ummi Peygembere iman getirin ve ona tabe olun,
belke hidayet olundunuz''.
159. Ve Musanin qovmunde haqqa esaslanaraq (ve haqq danishmaqla ve
haqqa emel etmekle insanlari) hidayet eden ve haqqa esaslanaraq (oz
danishiqlarinda ve emellerinde) edaletli olan bir deste vardir.
160. Ve onlari (Yequbun) her biri bir ummet olan neveler(in)den
ibaret on iki qebileye bolduk ve qovmu Musadan su isteyen zaman ona vehy
etdik ki, oz esani (Tur dagindan getirdiyin kub shekilli) o dasha vur.
Belelikle, ondan on iki cheshme (dord terefin her birinden uch cheshme)
qaynadi (axmaga bashladi). Her bir ummet ozunun su icheceyi yeri tanidi.
Ag ve ust-uste yigilmish buludu onlarin bashlari uzerinde kolgelik
etdik ve onlara ''menn'' (bir nov agac shiresinden hazirlanmish yemek)
ve bildirchin nazil etdik ''size verdiyimiz pak ruzilerden yeyin''
(dedik). Onlar (oz itaetsizlikleri ile) Bize zulm etmediler ve lakin
ozlerine zulm edirdiler. (Beqere suresinin 57-ci ayesine muraciet edin).
161. Ve (yada sal) o zaman(i) ki, onlara (bele) deyilmishdi: ''Bu
sheherde (Beytul-Muqeddesde) meskunlashin, onun istediyiniz yerinden
istifade edin, ''(ey Rebbimiz), bizim gunahlarimizi tok'' deyin ve bu
qapidan secde halinda (tevazokarliqla) daxil olun ki, sizin
gunahlarinizi bagishlayaq. (Onda) tezlikle yaxshilara artiq
bagishlayariq.'' (Beqere suresinin 58-ci ayesine mureciet edin).
162. Belelikle, onlardan zulm etmish kesler (hemin sozu) onlara
deyilenden bashqa soze deyishdiler (tovbe yerine bugda istediler). Bele
olduqda, zulm etmelerinin cezasi olaraq goyden onlara ezab gonderdik.
(Beqere suresinin 59-cu ayesine muraciet edin).
163. Ve onlardan deniz sahilinde yerleshen cemiyyetin (Medyen
ehalisinin ve ya Felestinin Teberiyye denizinin kenarindaki eyle
sheherinin ehalisinin) halini sorush: o zaman onlar shenbe gunu heddi
(baliq ovunun hemin gun haram olmasi hokmunu) ashirdilar; o zaman
onlarin baliqlari shenbe gununde ashkar suretde suyun uzune chixir,
shenbe olmayan gunde ise gelmirdiler. Biz onlari itaetsizliklerinin
muqabilinde bele imtahan edirdik.
164. Ve o zaman onlardan bir deste (digerlerini chekindiren desteye)
dedi: ''Ne uchun Allahin mutleq helak edeceyi ve ya shiddetli ezab
vereceyi bir qovme oyud-nesihet verirsiniz?'' Dediler: ''Rebbinizin
dergahinda uzrumuzun olmasi uchun ve belke onlar chekindiler deye!''.
(Demeli Musanin qovmu uch desteden - gunahkarlar, onlari chekindirenler
ve sukut edenlerden ibaret idi.)
165. Belelikle, ele ki, onlara verilen oyud-nesiheti unutdular, Biz
pis ishden chekindirenleri xilas etdik, zulm edenleri ise
itaetsizliklerine gore agir bir ezaba duchar etdik.
166. Belelikle, ele ki, chekindirildikleri sheyden boyun
qachirdilar, onlara ''meymunlar ve qovulmushlar olun!'' dedik (qeti
irade ile suretlerinin meymun sheklinde, ruhlarinin ise xar ve rehmetden
uzaq olmasini istedik ve ele de oldular).
167. Ve (yada sal) o zaman(i) ki, Rebbin Qiyamet gununedek onlara
(yehudilere) hemishe mutleq agir ezab veren kesler gondereceyini elan
etdi. Heqiqeten senin Rebbin tez ceza veren ve (eyni zamanda) chox
bagishlayan ve mehribandir.
168. Ve onlari yer uzunde muxtelif desteler sheklinde sepeledik.
Onlardan bezisi yaxshi emel sahibleridir, bezisi ise onlardan ashagidir.
Onlari yaxshi-yamanliqlarla sinadiq, belke (haqqa teref) qayitsinlar.
169. Belelikle, onlardan sonra kitabin (Tovratin) varisi olmush
(saleh olmayan) canishinler(i) onlarin yerine kechdiler. Onlar (rushvet
ve ya kitabi tehrif etmek yolu ile) bu alchaq dunyanin malini alir ve
''tezlikle (tovbe edecek ve) bagishlanacagiq'' deyirler. eger onlara ele
bir mal yetishse, yene de goturerler! Meger onlardan kitabin mohkem
ehd-peymani alinmadimi ki, Allaha haqdan bashqa bir shey nisbet
vermesinler? Halbuki, onlar kitabda olanlari oxuyublar (ve onun
hokmlerinden xeberdardirlar). (Bilin ki,) axiret evi teqvalilar uchun
daha yaxshidir, meger dushunmursunuz?
170. Hemishe (oz sema) kitab(larin)dan yapishan ve namaz qilan
kesler (bilsinler ki,) heqiqeten Biz salehlerin ve islah edenlerin
mukafatini zay etmeyeceyik.
171. Ve (yada sal) o zaman(i) ki, Biz dagi (yerinden qopararaq) bir
kolge kimi onlarin bashi uzerinde saxladiq ve onlar onun mutleq
bashlarina dusheceyini guman etdiler. (Ve dedik:) ''Size verdiyimiz
(kitab ve din)i (ruhi ve cismani) quvvetle tutun ve orada olanlari yadda
saxlayin, belke teqvali oldunuz''. (Beqere suresinin 63-cu ayesine
muraciet edin).
172. O zaman senin Rebbin Adem ovladlarindan - onlarin bellerinden
ovladlarini chixartdi (tarix boyu tedricen onlari bir-birinin belinden
dunyaya getirdi) ve onlari (agillarinin derk etmesi ve peygemberlerin
tebligi vasitesile) ozlerine shahid tutdu ki: ''Men sizin Rebbiniz
deyilemmi?'' (Agil nemetinden ve peygemberlerin devetinden mehrum
olanlardan bashqa) onlarin hamisi: ''Beli, (Rebbimiz olmagina) shehadet
verdik'' dediler. (Allah bele etdi ki,) mebada Qiyamet gunu ''biz bundan
(tovhid ve rububiyyetden) qafil idik'' deyesiniz.
173. Yaxud ''heqiqeten atalarimiz bizden evvel (Allaha) sherik
qoshdular ve biz onlardan sonra olan ovladlar (ve tebii ki, onlara tabe)
idik, meger bizi batile yonelenlerin etdiklerine gore helakmi
edeceksen?!''.
174. Biz (oz tovhid ve din) nishaneleri(mizi) bu cur etrafli
achiqlayiriq (ki, onlarin baresinde fikirleshsinler) ve belke
qayitdilar.
175. Ve onlara ayelerimizi (semavi kitabin maarifini, yaxud duanin
qebul olunmasi meqamini) verdiyimiz, lakin (etiqadda kufr ve emelde
nankorluq neticesinde) onlardan xaric olan, belelikle sheytan teqibine
meruz qalan ve nehayet yolunu azanlardan olan shexsin (Musanin zamaninda
yashamish alim Bel`em Bauranin) hekayetini oxu.
176. eger isteseydik, hemin ayelerin vasitesi ile onu(n meqamini)
mutleq (mecburi shekilde) ucaldardiq. Lakin o(nu besheriyyetin yol
sechmekde ixtiyar sahibi olmasi enenesine uygun olaraq azad qoyduq ve o)
alchaqliga meyl ederek yere urek bagladi ve oz nefsi isteklerine tabe
oldu. Buna gore de onun hekayeti (o) susuz ve ya yorgun itin hekayetine
benzeyir ki, ona hucum etsen de dilini chixarar, boshlasan da dilini
chixarar (bu shexsi qorxutmaginla nesihet vermeyin birdir). Bu, Bizim
ayelerimizi tekzib etmish destenin meselidir. Odur ki, bu hekayeti neql
et, belke dushunduler.
177. Bizim ayelerimizi tekzib etmish ve ozlerine zulm eden deste(nin meseli) nece de pis bir meseldir.
178. Allah kimi hidayet etse, o esl hidayet olunmushdur ve kimi oz azginliginda boshlasa, heqiqeten ziyana ugrayanlar onlardir!
179. Dogrudan da Biz cin ve insanlarin choxunu (sanki) Cehennem
uchun yaratmishiq. chunki onlarin qelbleri var, amma onunla
(heqiqetleri) derk etmirler, onlarin gozleri var, lakin onunla (ibret
uchun) baxmirlar ve onlarin qulaqlari var, amma onunla (haqq maarifi)
eshitmirler. Onlar heyvanlar kimi, belke (onlardan) daha azgindirlar
(chunki onlar inkishaf ve tekamul istedadina malik olduqlari halda,
batil ve puch yola gedirler) ve onlar hemin qafillerdirler.
180. (Menalarinin gozelliyi ve mefhumlarinin ucaligi baximindan) en
gozel adlar Allaha mexsusdur. Buna gore de Onu hemin adlarla chagirin ve
Onun adlari baresinde dogru yoldan chixanlari (o adlari butlere
qoyanlari, yaxud Allaha layiq olmayan shekilde tefsir edenleri)
boshlayin. Onlar tezlikle emelleri ile cezalandirilacaqlar
(danishiqlarinin ve emellerinin eyani tezahuru onlarin cezalari
olacaqdir).
181. Yaratdiqlarimiz icherisinde (insanlari) haqq (danishiq ve emel)
ile hidayet eden ve haqqa esaslanaraq hokm chixarib edaletli olan bir
deste vardir. (Bu surenin 159-cu ayesine muraciet edin.)
182. Bizim ayelerimizi tekzib edenleri tezlikle tedricen bilmedikleri yerden (dunya helaketi ve axiret ezabi ile) yaxalayacagiq.
183. Onlara mohlet verirem. Heqiqeten Menim mekr ve tedbirlerim mohkemdir.
184. Meger fikirlesh(ib gor)medilermi ki, onlarin yoldash ve
yurddashlarinda (Muhemmedde - sellallahu eleyhi ve alihi ve sellem) hech
bir delilik yoxdur? O yalniz ashkar bir qorxudandir.
185. Meger goylerin ve yerin boyuk mulkune (Allahin onlarin hakim ve
sahibi olmasina ve onlarin da Allahin hokmu altinda ve Onun mulki
olmagi qebul etmelerine) ve Allahin yaratdigi eshyalara, elece de
omurlerinin sonunun yaxinlashmish ola bilmesine baxmayiblar? (Ve eger bu
kitabin devetine iman getirmeseler) bes bundan (bu Qur`andan) sonra
hansi soze iman getirecekler?
186. Allah kimi (itaetsizliyine gore) oldugu azginliqda boshlasa,
daha onu bir hidayet eden olmaz. (Allah) onlari oz azginliqlarinda
sergerdan qalmalari uchun boshlayir.
187. Senden Qiyamet baresinde - onun ne vaxt bash vereceyini
sorushurlar? De: ''Heqiqeten onun elmi yalniz Rebbimin yanindadir. Onu
vaxti (chata)nda yalniz O zahir edecekdir. (Bu hadise) goylerde ve yerde
(onlarin sakinleri uchun) agirdir. O, size yalniz qefilden gelecekdir.
Senden, sanki sen ondan tam xeberdarsanmish kimi sorushurlar! De:
''Heqiqeten, onun elmi yalniz Allahin yanindadir, lakin insanlarin choxu
bilmirler''.
188. De: ''Men ozum uchun Allahin istediyinden bashqa hech bir xeyir
ve ziyana malik deyilem. (Qeyb elmim de yoxdur) ve eger qeybi
bilseydim, ozum uchun mutleq her bir mal ve xeyirden choxlu tedaruk
gorerdim ve mene hech bir zerer-ziyan deymezdi. Men iman getiren deste
uchun yalniz bir qorxudan ve mujde verenem''.
189. Sizin her birinizi bir candan (atanizdan) yaradan ve yaninda
rahatliq tapmasi uchun zovcesini de onun cinsinden eden Odur. Belelikle
ele ki, zovcesi ile yaxinliq etdi, o, yungul bir yukle yuklendi ve bir
muddeti (hamilelik dovrunun evvelini) o yukle kechirdi. Ele ki, yuku
agirlashdi her ikisi Allahi - oz Rebblerini chagirdilar ki: ''eger bize
saleh (saglam ve heyat surmeye qadir) bir ovlad eta etsen, mutleq shukr
edenlerden olacagiq''.
190. Belelikle, ele ki, (Allah) o ikisine (saglam ve) saleh bir
ovlad eta etdi, onlara verdiyi shey baresinde Ona sherik qoshdular.
(eger onlar bu ishde butleri de tesirli bilseler zahiri shirke, yox eger
sebeblere arxalanaraq esas sebebkari yaddan chixarsalar gizli shirke
duchar oldular. Bu iki aye cemiyyetin ekseriyyetinin halini sherh edir
ki, onlar ya zahiri shirke, ya da gizli shirke duchardirlar.) Allah Ona
sherik qoshulan sheyden chox-chox ucadir.
191. Onlar hech bir shey yaratmayan (bir sheyi yoxdan var etmek ve
movcuda ruh vermek qudreti olmayan) ve ozleri yaradil(mish ol)an
varliqlari (Allaha) sherik qoshurlar? (Bu aye ve sonraki ayeler
butperestlerin shiddetli tenqidi ve butlerin tamamile acizliyinin beyani
baresindedir.)
192. (Hemin butler) ne onlara bir yardim gostere bilir ve ne de ozlerine bir komek ede bilirler.
193. eger onlari dogru yola devet etseniz, size tabe olmazlar. Sizin
uchun onlari devet etmeyiniz ve ya susmaginiz birdir (chunki onlardan
bir netice elde etmeyeceksiniz).
194. Heqiqeten sizin Allahin yerine chagirdiqlariniz (butler,
ulduzlar ve melekler) sizin kimi bendelerdir. Odur ki, eger
dogruchusunuzsa, onlari chagirin, size cavab versinler.
195. Meger onlarin ayaqlari var ki, onunla yol getsinler, yaxud
elleri var ki, onunla tutsunlar ve ya gozleri var ki, onun vasitesi ile
gorsunler, yaxud da qulaqlari var ki, onunla eshitsinler? De: ''Allaha
qoshdugunuz sherikleri chagirin, sonra mene qarshi olan butun hiyle ve
planlarinizi ishe salin ve mene mohlet vermeyin''.
196. ''shubhesiz, menim bashchi ve komekchim bu kitabi nazil eden Allahdir. Odur saleh (bende)lere bashchiliq ve yardim eden!''.
197. ''Allahin yerine chagirdiqlariniz ne size bir yardim gostere
biler ve ne de ozlerine (xeyir getirmek ve ya bir zereri def etmekle)
bir komek ede bilerler''.
198. eger onlari dogru yola devet etseniz eshitmezler. (Ey
Peygember,) onlari (mushrikleri) sene baxan gorursen, lakin onlar
(eslinde) gormurler.
199. efv ve guzesht yolunu tut, yaxshi ishler gormeyi emr et ve nadanlardan uz donder (cihad hokmu gelmeyince doyushe bashlama).
200. eger sheytan terefinden tehrikedici bir vesvese seni tehrik etse, Allaha penah apar, chunki O, eshiden ve bilendir.
201. shubhesiz, teqvali olanlara sheytandan bir vesvese yetishse,
(ya qelblerde dolanan bir sheytan onlarin fikirlerine zerer-ziyan
yetirse, derhal) (Allahi yadlarina salaraq) ozlerine geler ve onda
gozuachiq olarlar.
202. (Mushriklere geldikde ise,) qardashlari (sheytanlar) onlari
daim azginliga cheker, sonra ise (onlari yoldan chixarmaqda) ellerinden
geleni ederler.
203. (Vehyin gelmesi bir muddet texire dushen zaman ve) onlara bir
aye ve nishane getirmeyende ''ne uchun (ozunden) bir aye ve nishane
duzeldib getirmirsen?'' deyerler. De: ''Heqiqeten men yalniz Rebbimden
mene gelen vehye tabe oluram. Bu (Qur`an) Rebbiniz terefinden ayiqliq
�menbeleridir ve iman getiren bir deste uchun bashdan-basha hidayet ve
rehmetdir''.
204. Qur`an oxunan zaman ona qulaq asin ve susun ki, belke rehm olundunuz.
205. Seherler ve axshamlar oz qelbinde yalvarib-yaxararaq, qorxu ile ve sesini ucaltmadan Rebbini yada sal ve qafillerden olma.
206. shubhesiz, senin Rebbinin yaninda (melekler ve Allahin
ovliyalari kimi Onun menevi yaxinliginda) olanlar Ona ibadet etmekden
boyun qachiraraq tekebburluk etmez, Onun pakligini yada salar ve Ona
secde ederek ozlerini kichilderler.
|
Категория: QURANI KERIM-TERCUME |
Просмотров: 1477 |
Добавил: sahil
| Рейтинг: 0.0/0 |
Добавлять комментарии могут только зарегистрированные пользователи. [ Регистрация | Вход ]
|
|
KITABXANA
1.5 |
|
|
QURAN OXU
QURAN DINLE
ISLAMI SAYTLAR EHLIBEYT-MOIZE.UCOZ.RU ISLAM-AZERI.AZ AHLIMAN.COM MUSELMAN.WS DEYERLER.ORG HAQQYOLU.COM AHLALBAYT.RU ISLAMMEKTEBI.ORG SIZINYOL.COM ZEKA.AZ HZ-ALI.TK ZEHRANET.COM ISLAMAZ.COM SONUMID.TK HILAL.AZ ISLAMINSESI.AZ FAKTXEBER.COM NOOR.AZ AHLIBEYT.AZ AHLIBEYT.GE KOVSER.AZ BIRLIK.AZ IMAN.GE
|